Abdulkadir Güler
YAZAR
Abdulkadir Güler
Bu yıl 16,17, 18 Eylül 2011 tarihleri arasında Kapadokya’da 6.Uluslararası şairler buluşması gerçekleşti.
Bu şair buluşmasında 6 bölgeden 15 Belediye başkanı ve 10 ülkeden gelen şairlerin ve halk ozanlarının
katımıyla şiir şöleni gerçekleşti. 6. Uluslararası geleneksel şiir etkinliği Nevşehir Ürgüp ilçesinde Ürgüp Fm
radyosu Kültür Bakanlığı, İl Kültür Müdürlüğü ve Ürgüp Belediyesi’nin destekleriyle yapıldı. Kapadokya’da
gelenek haline gelen bu şairler şöleni Şairler ve Yazarlar Derneği başkanı Ayşe Paslanmazın gayret ve
çabalarıyla doruk noktasına ulaştı. Her yönüyle takdir ve beğeni kazandı.
Gazeteci şair - yazar Ayşe Paslanmaz altı yıldır bu şairler buluşmasını hazırlıyor. Nevşehir’in adını
Anadolu’ya ve hatta Azerbaycan’dan Türkmenistan’a, Özbekistan’dan Kazakistan’a, Bulgaristan’dan Moldova’ya,
İran’dan Kuzey Kıbrıs’a kadar onurla taşıyor ve yaşatıyor. Çalışkan ve üretkendir. Halk arasında “Peri Kızı veya
Atom Karınca “ diye adlandırılıyor. Nevşehir ve ilçelerinde çokta sevilip, sayılıyor. Çünkü sanatımız adına,
kültürümüz adına güzel ve başarılı işler yapıyor. Tuttuğunu  koparan bir hanımefendidir Ayşe Paslanmaz. “
Dünyanın kalbi Kapadokya’da atacak, 17 Eylül’de 2011 de Ürgüp’te buluşalım, dillere destan şiir şölenimizde
buluşalım. Türkiye Markası Kapadokya şiir şölenimiz ülkemizden ve yurtdışından gelen şairlerimizle Yaşayan bir
Türkçe ve kardeşçe yaşayan bir Türkiye sloganıyla “  ortaya çıktıklarını ifade ediyordu Ayşe Paslanmaz.
Ülke çapında ve hele uluslararası düzeyde bir şiir etkinliğini düzenlemek elbette kolay değildir. Alma
Ayşe Paslanmaz bunu gerçekten başarıyor. Öyle yurt içinde ve yurtdışından 60’şa yakın şair ve yazarı ve yine
çevre illerin valileri, Kaymakamları ve ayrıca Nevşehir dışından 15 belediye başkanlarını ağırlamak her yiğidin
harcı değildir.   Ama sanatçı ve peri kızı Ayşe Paslanmaz bunu gönül rahatlığı içinde başardı diyebilirim. Peki,
bu görkemli programda kimler vardı?
Önce Onur konuklarını yazıyorum:  İstanbul’dan Türk Şiirimizin duayeni ve kültürümüzün koca çınarı,
Konya eski Senatörü Feyzi HALICI, eşi şair Fatma Bahar Halıcı, Tokat / Niksar Kaymakamı Uğur TURAN,
Yozgat Belediye Başkanı Yusuf BAŞER, Bilecik Belediye Başkanı Selim YAĞCI, Osmaniye Belediye Başkanı
Kadir KARA, Mersin / Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin KOCAMAZ,   Adana  / Ceyhan Belediye Başkanı
Hüseyin SÖZLÜ, Antalya / Kemer Belediye Başkanı Turhan ANATÜRK, Kütahya / Simav Belediye Başkanı
Kasım KARAHAN,  Bursa / Yıldırım Belediye Başkanı Dr. Özgen KESKİN, Ordu / Perşembe Belediye Başkanı
Selami ÇARKÇI,  Tokat / Niksar Belediye Başkanı Duran YAĞDİGAR, 22.Dönem Bursa Milletvekili Faruk
AMBARCIOĞLU, Prof. Dr. Hayrettin İVGİN,  İLESAM Genel Başkanı Mehmet Nuri PARMAKSIZ, Türk Sanat
Müziği sanatçısı Engin ÇIR, Arif DELEN, Halk Ozanlarımızdan Âşık Temel TURABİ, Abdullah GİZLİCE, Muğla 
/  Fethiye- Ölüdeniz Belediye Başkanı Keramettin YILMAZ, Yrd. Doç. Dr. Bekir Sami OZSOY,  Sanatçı Kadir
TURAN onur konukları arasında yer almışlardı.   
Programın 1. günü 16 Eylül 2011, gelen konukların otellere yer alması, tanışmaları ve saat 11.30 ‘da
Uçhiser Oba Restauran’ta öğle yemeği birlikte yedik. Uçhisar Belediye Başkanı Osman Süslü’nün konuklarla
tanışması ve bir hoş geldiniz karşılanmazsı. Öğle yemeğinden sonra Forum Kapadokya’da Şiir dinletisi ve
Müzik, kitap imza anları, Akşam yemeğinden sonra saat 20’00 de Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası Konferans
salonunda şiir dinletisi.
Ertesi gün 17 Eylül 2001. de sabah kahvaltısından sonra Ürgüp kaymakamlığını ziyaret ve şairlerin toplu
halde yürüyüşü, Atatürk Anıtına Çelenk konulması saygı duruşu ve İstiklal Marşı. Saat 11 00’ de Bursa Yıldırım
Belediyesi’nin hazırlamış olduğu fotoğraf sergisi. Serginin açılışı saat 13.00 de Nevşehir Valisi Abdurrahman
SAVAŞ’IN konuklarını yani bizleri Topuzlu Handa bir öğle yemeği. Yalnız Vali’nin özel bir işi nedeniyle aramızda
bulunmadı Vali Yardımcısı ve Vali Vekili M. Kemal KESKİN bizleri güleç bir yüzle karşıladı ve sanatımız,
kültürümüz adına bir konuşma yaptı.
Vali Vekili   Sayın M. Kemal Keskin’in  18.09.2001 günü Topuzlu Han’da bizlere  verdiği öğle yemeği
sırasında özetle şunları vurguladı:
“  Anadolu ve Yurtdışından gelen şairlerimize ve halk ozanlarımıza  “hoş geldiniz “ diyorum. Sizlerle
olmam bana gurur veriyor. Şair de bir ressam gibidir.  Şair kelimelerin avcısıdır. Güzel ve anlamlı kelimeler
peşinde koşar. Anlamlı kelimelerle şiirini yazar. Topluma mal edilen şiirler güzel ve anlamlı kelimelerden oluşur.
Şair kelimeleri arayan en güzel kişidir. Şiir duygularımızın dildir. Güzeli ve yeniyi görmek şairlerin işidir. Herkes
şiiri yazar, şiirin güzelini yazamaz. Şiirde güzellikler vardır. Şair bu güzellikler peşinde koşar. Bu güzellikleri
yakalayanlara ne mutlu” sözlerini tamamladı.
Türk şiirinin duayenlerinden Eski Konya Senatörü ve Çağrı Dergisini 55 yıldır çıkaran Sayın Feyzi Halıcı
ise konuşmasında şunları söylüyordu: Annem beni Hz. Mevlana’nın dergâhına yakın bir evde dünyaya getirdi.
Hz. Mevlana’nın terbiyesiyle büyüdük. Ben daha yedi yaşında iken şiir yazmaya başladım. İlkokuldaiken
yazdığım bir şiirimi öğretmenim beğenmiş ve okul duvar gazetesinde haftalarca yer almıştı. İlhamımı Hz.
Mevlana’dan aldım. Mevlana’nın şiirlerini okumaya başladım. O yıllarda ( 1949 ) ’larda yazdığım şiirlerimin
çoğunu aruzla yazdım.  35 gün içinde 530 sayfayı aşan aruzla şiirler yazdım. Tam 35 yıl Konya’da Âşıklar
Bayramını gerçekleştirdim, Şimdi Bursa / Yıldırım Belediyesi Başkanı Dr. Özgen Keskin Bey yapıyorlar. Bu işi
onlara emanet ettim. Dr. Özgen Keskin Bey’i kutluyorum.   
Anadolu topraklarında yaşayan yüzlerce halk ozanına bağrımı açtım ve onları yazmaya teşvik ettim. Her
yıl yaptığımız yarışmalarda âşıklarımıza birçok ödüller verdim. Hz. Mevlana’yı yurt içinde ve yurt dışında ve
özellikle Japonya’da  tanıttım. 38 yıl Hz. Mevlana’ya hizmet verdim. Japonlar Mevlana’yı çok sevdiler. Bizi ve
Mevlana semahlarını heyecan ve sevgiyle karşıladılar. . Bizi 45 bin seyirci izledi.  Şiir hayatımda Şair Orhan
Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç İle tanıştım. Bize bu günü yaşatan Ayşe Paslanmaz gönülden tebrik ediyorum.
Her yıl geleceğim bu şölenlere. “  dedikten sonra bu güzel ve manidar sözlerden sonra konuşmasının sonunda 
“ZAMANI ÇAĞRIŞAN GÜZEL “ adını taşıyan şiirini heyecanla okudu:
Zamanı çağrışan güzel
Sular bitmez akmağınan
Güzelliğin mi eksilir
Bir göz ile bakmağınan
Sevgidir bedene düşer
Ataşsız yemek mi pişer
Gönül ziyade mi yaşar
Gam yükünü çekmeğinen
Dostlar durmaz gel ederler
Bir kapıya kul ederler
Mutluluğu bal ederler
Acı soğan ekmeğinen
Dumanlı olmaz yüceler
Geçer bu yoldan niceler
Güne erişir geceler
Bir çırayı yakmağınan
Donatır gönül burcunu;
Akça sevda güvercini
Sevenler vurur harcını
Zaman adlı tokmağınan
………………………….
Yedi dağın bürümceği,
Şekle durur bir çiçeği,
Giyinirsin bin gerçeği
Gözün yaşı dökmeğinen.
( Çağrı Kültür sanat ve Folklor Dergisi, Yıl:54, Sayı: 603, Şubat 2010.s.4 )
Şölene  katılan şairleri yazıyorum: Ankara’dan Hayrettin İVGİN, Mehmet Nuri Parmaksız, İsmet Bora BİNATLI,
Fatma ONUR, Murat DUMAN, Nusret TURAN, Vedat Fidanboy,  Ahmet ŞAHİNOĞLU, Orhan ÇINAR, 
Aydın’dan Abdülkadir Güler, Şükrü Öksüz,  Antalya’dan Bolat Ünsal,  Adana’dan Halise Tektaş, Münevver Düver,
Âşık Ahmet İmami, Kütahya’dan Kadir Güven, Manisa’dan Bekir Sami Özsoy, İstanbul’dan Feyzi Halıcı,  Eşi şair
Fatma Bahar Halıcı, Muhsin Durucan, Asım Yekeler, Necmettin Selçuk, Kahramanmaraş’tan Hanefi Kara,
Kırklareli’den Alâeddin İkican, Sivas’tan Turan Yoldaş, Fatma Naz, Bursa’dan Âşık Temel Turabi,  Faruk
Anbarcıoğlu, Sabahattin Abi,  Âşık Nizamoğlu ( Vahdettin Işıldak ),  Eskişehir’den Dr. Nedim Uçar, Kıbrıs’tan
Hatice Güneyyeli, Bulgaristan’dan Nurten Remzi, Fethiye’den Coşkun Karabulut,  Azerbaycan’dan Helime
Veysoğlu, Yozgat’tan Osman Eser, Kerami Akdemir, Nuh Şahin,  Elazığ’dan Süreyya Kaya, Ürgüp’ten Mustafa
Kaya ve Ayşe Paslanmaz… Şölende Anadolu’nun değişik il ve ilçelerinden ve yurtdışından gelen
şairlerimizden, halk ozanlarımızdan sazlı, sözlü güzel ve manidar şiirler, değişler dinledik.  Ayrıca Fethiye
Ölüdeniz Belediyesi’nin şair Coşkun Karabulut ile birlikte hazırladıkları “Ölü denizli Yarenler Grubu”nun
oynadıkları yöresel oyunları ve okudukları türküleri bir hayli alkış aldı.  Toplam beş kişi olup dördü İngiliz biri de
İskoçyalı idi. Yine dördü bayan biri de erkekti. Hepsi de atmış yaşın üzerinde idiler. Sahnede  “Haydi Gari Sen
de Gel” türküsüyle geceye ayrı bir renk kattılar. En son ellerindeki Türk Bayraklarıyla bizleri selamlayıp
oyunlarına son verdiler. Bizleri selamlayıp sahneden ayrıldılar.
Şölene katılanlar gerçekten güzel türküler, şarkılar ve şiirler okudular, Hepsi hazırlıklı gelmişlerdi.  Ancak
hepimizden en fazla alkış alan Manisa’dan gelen Doç. Dr. Bekir Sami Özsoy’un heyecanla ve mimik hareketlerle
okuduğu  “Çanakkale Geçilmez “ şiiri oldu. İstek üzerine iki kez okudu…  Bir hayli alkış aldı. Ben de buradan bir
kez daha şairimizi candan kutluyorum. Kendilerine    “Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı (  İnceleme ve Araştırma 4. 
baskı - Aydın, 2008 ), kitabımı memnuniyetle armağan ettim. 
Şiir şölenine katılanlarla, sanat, kültür bağlamında alışveriş yaptık, karşılıklı kitaplarımızı birbirlerimize
imzalı olarak armağan ettik.  Bana ulaşan kitapları yazıyorum: Kaptan Dinleme Tesislerinden M. Kemal
Atatürk’ün Nutuk kitabı ( 596 sayfa ), Bursa  / Yıldırım Belediyesi 5. Uluslararası Türkiye Aşıklar ve Şairler Şöleni
Temmuz 2009 Hazırlayan: Nazender Süzer ve Gürsel Gökçe, Gönlümün Irmakları ( dörtlükler )  Dr. Nedim Uçar 
( 2010 ) ,Palezlerdeki Çığlık ( 2004 ), Bolat Ünsal,  Güneşe Kar Düştü / Şiirler, Bolat Ünsal ( 2004 ), Beni
Zamansız Bırakma  ( şiirler )  Coşkun Karabulut ( 2008 ), Sözcükler de Ölür / Denemeler, Coşkun Karabulut  (
2009 ),  Şeker Dikeni / Taşlamalar ve Deyişler ( 2010 ),  Ahmet Şahindoğlu, ( Yanık Ahmet ), Nuh’un Teknesi,
Nuh Şahin, ( 2011)  ( 1964’lerde şimdi adını anımsayamadığım bir başka şairden Nuh’un Gemisi / Şiirler kitabı
vardı ). Ve Kayseri’den Çıngı Dergisi’nin değişik sayıları elime ulaştı. Programa emeği geçenlere birer plaketler
verildi.  Bu arada Özbekistan gelen şairler ve ozanlar beraberlerinden Özbekistan’ın yöresel kıyafetlerinden 15
adet kaftan getirip Onur Konuklarına hediye ettiler ve birlikte birer hatıra fotoğraflını çektiler. Gerçekten bu
manzara yakşi ( yakışır)  oldu.
Bu programın sunucuları Hayatcan Öztürk ve Kelami Akdemir başarılı bir şekilde sundular.
Sözü uzattım galiba ama bunları yazmak zorunda idim. 6.Uluslararası Kapadokya da yapılan şairler
şöleni amacına ulaştı diyebilirim. Program saat gibi hiç tökezlememeden yoluna devam etti… Hiçbir aksaklık
olmadı. Bu güzel programında sağlıklı ve unutulmaz bir şiir tadında bizlere yaşatan başta Nevşehir Valiliğine,
Nevşehir ve Ürgüp Belediye Başkanlarına, Nevşehir İl Kültür Merkezi Müdürlüğü’ne,  Ürgüp Kaymakamlığına ve
şair arkadaşımız Ayşe Paslanmaz hanımefendiye teşekkür ediyor ve başarılı dileklerimi sunuyorum. Tüm
kalbimle daha nice yıllara diyerek gönülden alkışlıyorum. Şiirimiz adına, kültürümüz adına ve kalıcı hizmetler
adına diyorum. 18 Eylül 2011 günü sabah kahvaltısı ve katılım belgelerimizi aldıktan sonra yavaş yavaş gömen
kuşlar gibi tekrar geldiklerimiz yerlere bir bir dağılmaya başladık.
Bu arada Ürgüp’ün tarihi ve turistik yerlerini. Peri bacalarını ve özellikle şanlı bayrağımızı dalgalandıran
Temenni Tepesine çıktık. Temenni Tepesi’nde 12. ve 13 yüzyıl ortalarında yaşayan Sultan Gazi ve orada
bulunan bir Erenin türbelerini ziyaret edip dua ettik.  Daha sonra Şükrü Öksüz arkadaşımla birlikte Göreme’ye
gittik.  Göreme’nin tarihi yerlerini, peribacalarını gezdik. Dilleri olsa da bir konuşsalar. Buralardan kimler geldi ve
kimler geçti diye bir anlatıverseler… Peribacalarında o kayalıklarda özel evler yapmışlardır. Tek tek gezip
inceledik.  Hatta yer altında 2000 yıl önce yapılan kiliseler bile vardır. Ne gelinler, ne damatlar geldi, geçti bu taş
yapılı, peribacalı kayalıklarda… Her yönüyle düşünmeye değmez mi?
ÜRGÜP hakkında kısaca bilgi:
Nevşehir’in 20 km. Doğusunda bulunan Ürgüp, Kapadokya Bölgesinin en önemli merkezlerindendir. Göreme’de
olduğu gibi tarihsel süreç içerisinde çok sayıda isme sahip olmuştur. Bizans Döneminde Osiana (Assiana),
Hagios Prokopios; Selçuklular Dönemi’nde Başhisar; Osmanlılar zamanında Burgut kalesi; Cumhuriyetin ilk
yıllarından itibaren de Ürgüp adıyla anılmıştır. Ürgüp ve civarındaki ilk yerleşim antik adı Tomissos olan Damsa
Çayı’nın doğusundaki Avla Dağı etekleridir.
İngiliz Arkeolog Ian Todd’un burada yaptığı yüzey araştırması sonucunda çok sayıda obsidiyenden ve sileksten
Paleolitik Dönem’e ait aletler bulmuştur. Daha geç dönemlere ait en önemli kalıntılar ise Ürgüp kasaba ve
köylerinde bulunan Roma Dönemi’ne ait kaya mezarlardır. Bizans Döneminde de önemli bir dini merkez olan
Ürgüp, köy, kasaba ve vadilerindeki kaya kiliselerin ve manastırların piskoposluk merkeziydi. 11. yüzyılda Ürgüp,
Selçuklular’ın önemli kentleri Konya’ya ve Niğde’ye açılan önemli bir kale konumundaydı.
Bu döneme ait iki yapı kentin merkezindeki Altıkapılı ve Temenni Tepesi Türbeleri’dir. Bir anne ve iki kızına ait
olan ve 13. yüzyılda yaptırılan ‘Altı Kapılı Türbe’, altı cepheli, her cephesinde kemerli pencereli ve üstü açıktır.
Ürgüp’ün Temenni Tepesi’nde bulunan iki türbeden birinin, 1268 yılında Vecihi Paşa tarafından yaptırılan ve
halk arasında ‘Kılıçarslan Türbesi’ olarak da anılan Selçuklu Sultanı IV. Rüknettin Kılıçarslan’a, diğerinin ise III.
Alâeddin Keykubat’a ait olabileceği düşünülmektedir. Ancak araştırmacılara göre bu ihtimaller oldukça zayıftır.
Son yapılan nüfus sayımına göre Ürgüp’ün bugünkü nüfusu 18.600 civarındadır.

 
6. ULUSLARARASI KAPADOKYA

ŞAİRLER BULUŞMASI

Abdülkadir GÜLER
Copyright © 2016 All Right Reserved aysepaslanmaz.com